Ana içeriğe atla

CEHENNEMDEN DAHA DEHŞETLİ OLAN

             Kur'an-ı Kerim'de cehennem azaplarından çokça bahsedilir. Ateş azabı, etlerin ve derilerin demir tırmıklarla taranması, irinden su içirilmesi, kaynar su içirilmesi, insanda et ve kemik bırakmayan, fakat terk de etmeyen Sakar Vadisi, zakkum yedirilmesi, diken yedirilmesi, kor haline gelmiş demir hücrelere konması, göğüs içerisine kızarmış demirler sokulması vs. vs. bahsedilir. bu azapların aralıksız tazelendiğinden, ülfet peyda etmediğinden, mola verilmediğinden ve kesintisiz ilelebet devam ettiğinden bahsedilir ki, düşünmesi bile insanın uykularını kaçırıyor. 

            -Bununla beraber cehennemden daha korkunç olanı var mıdır?

            -Evet vardır!

            -Nedir o?

            -YOK OLMAK!

            Üstad Bediuzzaman Hazretleri'nin Asa-yı Musa adlı kitabının 8. mes'elesinde şöyle enteresan bir yorumu var: "Cehennem fikri, geçmiş iman meyvelerinin lezzetlerini, korkusuyla kaçırmıyor. Çünki hadsiz rahmet-i Rabbaniye (Allah'ın rahmeti), o korkan adama der: 'Bana gel, tevbe kapısıyla gir!' Ta cehennemin vücudu (varlığı), değil korkutmak, belki senin Cennetin(in) lezzetlerini tam bildirsin ve senin ve hukuklarına tecavüz edilen hadsiz mahlukatın (yaratılmışların) intikamlarını alsın. Sizi keyiflendirsin. Eğer sen dalalette (sapıklıkta) boğulup çıkamıyorsan, yine cehennemin vücudu bin derece i'dam-ı ebediden (ebediyen yok edilmekten) hayırlıdır ve kafirlere de bir nevi merhamettir. Çünki insan, hatta yavrulu hayvanatı dahi akrabasının ve evladının ve ahbabının (sevdiklerinin) lezzetleriyle ve saadetleriyle lezzetlenir. Bir cihette mes'ud olur."

            Evet insan tüm dehşetiyle cehennemde kalsa da yok edilmesine razı olmuyor. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KADIN DÖVMEK VAR MIDIR İSLAM DİNİNDE?

                                                 KADIN DÖVMEK VAR MIDIR İSLAM DİNİNDE?                 İslam düşmanları güzel dinimize çamur atmak için bazı ayetleri dillerine dolayarak guya İslamiyetin kaba ve acımasız ve erkekleri kayırıcı bir din olduğundan bahsederler. Bu ayetlerin sayısı, iki elin parmağını geçmez. Aslında ayetler tabi ki yerli yerinde en doğru ve en isabetli olandır. Fakat kıt akıllarıyla anlayamıyorlar veya anladıkları halde şeytanlıklarından bile bile eleştiriyorlar. Kadınların zaaf damarlarından istifade ile onları kışkırtıyorlar. Bu çamur atma işinde serrişte ettikleri ayetlerden birisi de Nisa Suresi’nin 34. ayetidir. Haksız olduklarını Allah’ın izni ile gay...

PARMAK İZLERİNİN HATIRLATTIKLARI

                                                 PARMAK İZLERİNİN HATIRLATTIKLARI                 Kıyame Sûresi 3. ve 4. Âyetlerinin meallerini okuyalım! Bu âyetlerde Allah-ü Teâlâ buyuruyor ki: “İnsan kendisinin kemiklerini aslâ bir araya getiremeyeceğimizi mi sanıyor? Evet! (Bir araya getiririz!) (Biz) onun parmak uçlarını (parmak izlerine varıncaya kadar) düzenlemeye (dünyadaki eski haline getirmeye) gücü yeteniz.”                 Parmak uçları denmesi, câlib-i dikkattir. Niçin? Parmak uçlarında ne var ki? Evet! Parmak uçlarında parmak izleri var! Bu âyetin nazil olduğu dönemde de parmak izlerinin va...

NUH TUFANI TÜM DÜNYAYI KAPSADI MI?

              Hûd Sûresi’nin 25. Ayetinden 48. Ayetine kadar Hz. Nûh’dan, gemisinden ve tufandan bahsedilir. Başka sûrelerdeki ayetlerle beraber bu sûredeki ayetlere toplu bakınca Nûh Tufanı’nın tüm dünyada olduğunu anlarız. Şöyle ki:             -Nûh as kavmi içinde 950 sene kalıyor. Hûd-40. Ayette belirtildiği üzerine Hz. Nûh’a pek az kişi iman etmişti. Bir oğlu ile diğer zevcesi bile iman etmemişti. Kavminin arasında bu kadar uzun yıllar kalmasına rağmen Hz. Nûh’a Hz. İbrahim ve Hz. Lût gibi başka insanların bulunduğu beldelere hicret etmesi emredilmemişti. Buradan anlaşılıyor ki insanlık henüz çoğalıp yayılmamıştı. Binaenaleyh Nûh Tufanı’nın başka masum insanların korunması amacıyla yerel olmasını mucip bir sebep gözükmüyor.             -İsrâ Sûresi’nin 3. Ayet meali: “(Ey) Nûh ile beraber (gemide) taşıdığımız k...